Kur'an-ı Kerim'de kumar açıkça yasaklanmış, bunun yerine çalışmanın, helal yollardan kazanmanın önemi vurgulanmıştır. Kumarın, insanları fakirliğe, yoksulluğa ve borç batağına sürüklemesi, toplumsal huzur ve istikrarı tehdit etmesi, ahlaki değerleri zedelemesi ve kişinin şahsiyetini tahrip etmesi gibi birçok olumsuz sonuçları sebebiyle El bahisül kurani haram kılınmıştır. İslâm'da, kişinin kazancı, emek ve çabasıyla doğru orantılı olmalıdır. Kumar ise, bu prensibe aykırı düşen, şans ve tesadüfe dayalı bir sistemdir. Bu nedenle, İslâm'ın kumarı haram kılması, bireyin ve toplumun korunması, adil ve düzenli bir hayatın tesis edilmesi amacıyla alınmış önemli bir tedbirdir. Dinî kaynaklarda vurgulanan bu yasak, yalnızca maddi kayıpların önlenmesiyle sınırlı kalmaz; aynı zamanda ahlaki ve toplumsal bütünlüğün korunmasına hizmet eder. Toplumsal düzeyde ise bahis ve kumar, suç oranlarında artışa, aile içi şiddete ve toplumsal huzursuzluğa katkıda bulunabilir. Yasadışı bahis operasyonları, suç örgütlerinin güçlenmesine ve kara para aklamasına zemin hazırlar. Ekonomik kayıplar, toplumsal maliyetleri artırırken, bireylerin yaşam standartlarının düşmesine ve toplumun genel refahının azalmasına neden olur. Sağlık sistemine olan yük artar ve el bahisül kurani kamu kaynaklarının etkin kullanımı engellenir. Bu nedenle, bahis ve kumarın kontrol altına alınması ve bağımlılıkla mücadele edilmesi, bireyler ve toplumun sağlığı için son derece önemlidir. Bilinçli davranışlar ve erken müdahale, olası olumsuz sonuçların azaltılmasında kritik rol oynar. "El-Bahisül Kur'an Ayetleri ve Tefsirleri" başlığı altında, Kur'an-ı Kerim'de kumar ve bahisle ilgili ayetlerin tefsirini ele alacağız. İslam dininde kumarın haram kılınması, birçok ayette açıkça belirtilmiştir. Bu ayetler, kumarın insanları yoksulluğa ve kötülüğe sürüklediğini, toplumsal ahlakı el bahisül kurani bozduğunu ve bireylerin malını haksız yollarla kaybetmesine sebep olduğunu vurgular. Maide Suresi'nde yer alan ayetler, kumarın şeytanın işlerinden biri olduğunu ve Müslümanların bundan Kurani el bahisül uzak durmaları gerektiğini vurgular. Bu ayetlerin tefsirleri, kumarın her türlüsünü kapsadığını, ister küçük çaplı olsun ister büyük ölçekli, isterse şans oyunları, bahis veya piyangolar olsun, hepsinin haram olduğunu belirtir. Diğer dinlerde kumar ve bahis konusundaki yaklaşımlar ise farklılık gösterir. Hristiyanlıkta kumarın aşırıya kaçılması ve bağımlılık yaratması günah olarak kabul edilirken, Yahudilikte kumar oynamanın yasaklanıp yasaklanmaması konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı mezhepler kumarı tamamen yasaklarken, diğerleri belirli şartlar altında müsaade edilebileceğini savunur. Bu farklı görüşler, dini metinlerin yorumlanmasındaki çeşitlilik ve toplumsal normlardaki değişimlerden kaynaklanmaktadır. Budizm ve Hinduizm gibi Doğu dinlerinde ise kumar, genellikle kişinin ruhsal gelişimini engelleyici bir faktör olarak görülür ve dünyaya aşırı bağlanmanın bir göstergesi olarak değerlendirilir. Ancak bu dinlerde de kumarın yasaklanma şekli ve ciddiyeti, belirli inanç sistemleri ve geleneklere göre farklılık gösterebilir. Kumar Oynamaktan Vazgeçme Yolları ve Destek Mekanizmaları Kumar bağımlılığı, kontrolsüz bir şekilde kumar oynama isteğiyle karakterize edilen el bahisül kurani ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Kişi, maddi kayıplara, ilişki sorunlarına ve hatta suç işleme riskine rağmen kumar oynamaya devam eder. Bu bağımlılık, beyindeki ödül sistemini etkileyerek, kumar oynamanın verdiği heyecan ve kazanma umuduyla kişinin sürekli olarak kumar oynama dürtüsünü tetikler. Bağımlılığın şiddeti, kişinin yaşamını ve çevresini önemli ölçüde etkileyebilir, sosyal izolasyona, iş kaybına ve depresyon gibi diğer ruhsal sorunlara Bahisül el kurani yol açabilir.